Halk 53
HV
19 NİSAN Cuma 17:50

Müslüman Ülkeler Çin ile İlişkileri Kesin. Doğu Türkistan'da Soykırım Var

RGSTP Rize 15 Temmuz Meydanı’nda yaptığı basın açıklamasında,'' Doğu Türkistan'da soykırım var. Müslüman ülkeler Doğu Türkistan ile İlişkileri kesin'' dedi

RİZE
Giriş Tarihi : 06-12-2022 23:20   Güncelleme : 06-12-2022 23:49

 

Rize Gençlik Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Rize 15 Temmuz Meydanı’nda yaptığı basın açıklamasında Çin Hükümeti’nin Doğu Türkistan siyasetini soykırım olarak nitelendirerek, ‘’ Çin'in bu ahmak ve katilce tutumuna karşı Türk soydaşlarımızın namusunu ve onurunu korumak suretiyle Türk Devletleri Teşkilatını, Müslüman kardeşlerimizin can ve mal güvenliğini sağlamak için de İslam İşbirliği Teşkilatını Çin Hükümetine karşı ciddi bir tutum sergilemeye davet ediyoruz’’ dedi.

Basın açıklaması dua ile sona erdi


Rize Gençlik Sivil Toplum Kuruluşları Platformu yaptığı açıklamada:

“Deki: Ey kafirler, yenileceksiniz ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz"

 (Ali İmran Sûresi /12)

Kıymetli büyüklerim, değerli kardeşlerim bugün burada Peygamber Efendimizin ( ﷺ ) “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle buğz etsin, ki bu imanın en zayıf derecesidir.” Sözünün dillerimiz ile haykırmak amacıyla toplandık.

Çin Komünist Patisinin iktidarında ki Çin Hükümetinin insanlığa ve tüm dünyaya meydan okurcasına milyonlarca insanı sırf dini ve etnik yapılarından dolayı yüz binlerce kilometrelik coğrafya da metrekarelere, zincirlere bağlayarak mahkum etmektedir. Bu soykırımdır!!

Evet Soykırımdır!!

Çin Komünist Partisi benzeri görülmemiş bir şekilde fiziki ve psikolojik olarak soydaşlarımızı tarumar etmektedir.

 

Çinin bu ahmak ve katilce tutumuna karşı Türk soydaşlarımızın namusunu ve onurunu korumak suretiyle Türk Devletleri Teşkilatını, Müslüman kardeşlerimizin can ve mal güvenliğini sağlamak için de İslam İşbirliği Teşkilatını Çin Hükümetine karşı ciddi bir tutum sergilemeye davet ediyoruz.

 

1 milyon 800 bin kilometrelik işgal bölgesinin resmi haklarına tam manasıyla kavuşması sınırların çizilmesi ülke emniyetlerini eline almaları için Türk Devletleri olarak harekete geçilmelidir.

 

Müslüman ülkelerine sesleniyoruz, bu milletin izzeti ve onuruyla oynamayın. İlişkileri kesin, yoksa bu tür zulümlerle çok karşılaşacağız. Burası sözün bittiği yerdir. Doğu Türkistan halkının her daim yanın da olacağız. Bağımsız Doğu Türkistan’ın var olmasını savunacağız.

 

Türkistan kan gölü haline gelmişken başta İslam ülkeleri ve Birleşmiş Milletler yaşanan dramı
görmezden gelmekte, sözde insan hakları savunucuları susmakla yetinmektedir.
Doğu Türkistan’da evlerinden, yurtlarından edilmiş milyonlara, katledilen canlara kimsenin
gözlerini kapatma hakkı yoktur.

Türkmen soydaşlarımız toplama kamplarında tecrit altında tutulmakta, türlü işkencelere
maruz bırakılmaktadır.

Ne hikmetse bu vahşet, basın yayın organlarının ilgisini çekmemekte, birçok basın kuruluşu
için akan MÜSLÜMAN kanı haber değeri dahi taşımamaktadır.
Ne Batı’da ne de Türkiye’de, işgal altındaki Türkistan’ın çığlığı bir türlü duyulmamakta, akan
kan türk’ün olunca kulaklar sağır, gözler kör olmaktadır.

Birleşmiş Milletler; Temel İnsan Hakları Sözleşmesi, Soykırımın Önlenmesi ve Savaş
Suçlularının Cezalandırılması Sözleşmesi ve Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi ile tüm
insanların can ve mal güvenliğini teminat altına almıştır.

Oysa bugün Birleşmiş Milletlere üye devletlerin gözleri önünde Müslüman kanı akıtılmakta,
insanlık suçu işlenmektedir.

Birleşmiş Milletler insanlığın etrafında mı yoksa küresel güçlerin ortak çıkarları etrafında mı
birleşmiştir?

Doğu Türkistan’da akıtılan bu kanı durdurmak, yaşanan insanlık dramına son vermek
insanlığın üzerine düşen tarihi bir sorumluluktur.
Ama BM ya susmakta ya da gerçeklere gözlerini kapatmaktadır.

 

Birleşmiş Milletlerin görevi, olayları takip etmek değil, olaylara müdahale etmektir.
Birleşmiş Milletler üyelerinin vicdanlarının sızlaması için daha kaç Müslüman’ın kanı akmalı,
kaç çocuk zehirli gazlarla boğulmalı, kaç kadına tecavüz edilmeli, kaç genç parçalanmalıdır?
Bu nedenle BM, duruma müdahale etmek, olayların önlenemez noktalara gelmesinin önüne
geçmek ve bu soykırıma son vermek için derhal harekete geçmelidir.

Unutulmamalıdır ki, Birleşmiş Milletler, egemen güçlerin siyasi, ekonomik ve ideolojik
emellerine alet olmak için değil; adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği
tüm ülkelere sağlamak için vardır.

Ata yurdumuzda, bizden olan ve yüz yıllardır işgallere direnen, soykırımlara dayanan,
İslam’ın, Türklüğün sancağını güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran Doğu
Türkistanlı kardeşlerimizi ilgisizliğin girdaplarında, cellatlara teslim eden anlayışı şiddetle
protesto ediyoruz.

 

Hangi ülke kendi vatandaşlarının, Çinin Doğu Türkistan da ki, çocukların, kadınların, insanların başına gelen evlerinde diri diri yakılması hadisesini kabul edebilir?

 

Hangi din nikahlı eşinin evinden alınıp, kamplara kapatıldıktan sonra farklı adamlarla aynı evde yaşamasını, gencecik kızlarına eğitim adında taciz, tecavüz edilmesini kabul edebilir?

 

 

Şimdi sana soruyorum bacım senin kocan evinden alınıp kamplara hapsedil dimi?

Şimdi sana soruyorum ağabey sen evinden alınıp, yatağında başka adamlar yatırıldı mı?

 

İşte duyması, akıldan geçmesi bile ürküten, söylemesi dahi zor olan bu duruma Doğu Türkistan da ki kardeşlerimiz maruz bırakılıyor.

 

Biz,

Muhammedve Şerafet kardeşlerimizin gözyaşlarını asla unutmayacağız. 3 Milyon insanın işkencelere ve tacizlere maruz bırakıldığını unutmayacağız.

 

Zalim ve ahmak Çinin de dedelerimizin korkusundan 8851 kilometre Çin Seddini inşa ettiklerini unutmasınlar. Bu yürek yemiş tavırları herhalde bu korkudan kalma bir harekettir. Çin şunu unutmamalı ki ‘‘TARİH TEKERRÜR EDER’’

 

Bu olanlara tüm dünya neden sessiz?

Peki bizler neden sessiziz?

 

Hiç olmazsa Hz Ali (r.a) bir zulmü engelleyemiyorsanız en azından onu herkese duyurun sözünü yerine getirelim.

 

Çinin katil olduğunu, zalim olduğunu tüm dünyaya haykıralım. Çini ve ürettiği her şeyi elimizin tersi ile itelim. Müslümanlar olarak bunu kendimize bir düstur, bir vazife edinelim.

 

Müslüman ülkeler eğer bu zulme ciddi bir tutum sergiler ve gerekli yaptırımı yaparlarsa Doğu Türkistan tam anlamıyla özgürlüğüne kavuşacak tarihinin bize öğrettiği korkak Çin de geri adım atacaktır.

 

Yaşasın Bağımsız Doğu Türkistan !!!

Yaşasın Özgür Doğu Türkistan !!!

Ayağa Kalk ve Ses ver Türkiye !!!

 

 

 

 

 

AdminAdmin

YORUMLAR
Rize Haberleri Rize Haberl