ÇAYKUR mevsimlik işçiler kadro mücadelelerini istikrarlı bir şekilde sürdürüyorlar.
DİSK genel Başkanı Arzu Çervatoğlu Rize’de ÇAYKUR mevsimlik işçiler ile basın toplantısı düzenledi.
DİSK GIda- İş Rize binasında olan toplantıya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Genel Sekreter ve Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan ve DİSK’e bağlı sendikaların temsilcileri katıldı.
‘’SENDİKAMIZ BURADA SENDİKAL BİR MÜCADELE YÜRÜTÜYOR’’
Arzu Çerkezoğlu konuşmasında:
“Karadeniz’in yeşil elması dediğimiz çay üreticilerinin ve ÇAYKUR işçilerinin sorunlarını da ifade etmek ve bu anlamda da dayanışma duygularımızı da ifade etmek için geldik. Özellikle tabii ÇAYKUR’da çalışan işçi arkadaşlarımız Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin’e kadar var olan ve yıllardır güvencesiz çalıştırılmanın, mevsimlik çalıştırılmanın en ağır sonuçlarını yaşayan işçi arkadaşlarımız uzunca bir süredir DİSK’in çatısı altında Gıda-İş Sendikamız burada bir sendikal mücadele ve örgütlenme yürütüyor.
“HAYAT 5 AY 29 GÜN DEĞİL 12 AY”
Bıkmadan usanmadan kadro talebini, güvenceli çalışma talebini, işsizlik sigortası sorununu, ÇAYKUR’daki bu taşeron düzenine son verilmesine dair mücadelemizi her platformda gündemde tuttuk ve bundan sonra da tutmaya devam edeceğiz. Mevsimlik işçilerin kadroya geçirilmesi ile ilgili sendikamız bir yasa taslağı hazırladı ve bunu da Meclis’te siyasi partilere sundular. Bu noktada yapılması gereken düzenlemeleri Meclis’e taşıdık. Bu konunun da takipçisi olmaya hep birlikte devam edeceğiz. Mevsimlik çalışan arkadaşlarımız 5 ay 29 gün çalışıyor ve ona göre ücret alıyor ancak hayat 12 ay devam ediyor. Arkadaşlarımız evine 12 ay ekmek götürmek zorunda. Arkadaşlarımızın çoluğunu çocuğunu geçindirmek, okula göndermek, karnını doyurmak için yapmaları gereken harcamalar 365 gün ve 12 ay, hayat 5 ay 29 gün değil. Tüm olanaklarımızla ÇAYKUR işçisi arkadaşlarımızın kadrolu, güvenceli çalışabileceği bir çalışma düzenini burada tesis etmek için bütün gücümüzle bu mücadelede onların yanında olacağız. ÇAYKUR işçilerinin güvencesiz çalışma ortamı ortadan kalkana kadar, 12 ay güvenceli ve kadrolu çalışmaya başlayana kadar bu mücadeleyi hep birlikte yürütmeye kararlıyız.
“TÜRKİYE ARTIK TEMEL GIDA MADDELERİNDE BİLE DIŞA BAĞIMLI HALE GELDİ”
Bu bölgede özellikle çay üretimi üzerinden burada yaşayan milyonlarca insanın hayatını sürdürebilmesi son derece mümkünken Karadeniz’in bu yeşil altını bu bölgenin insanına hak ettikleri yaşamı sağlamaktan uzak. Bunun nedeni ise hepimizin bildiği gibi ülkeyi yöneten siyasi iktidarın politikaları, onların tercihleri. Zaten Türkiye bir bütün olarak tarımın çökertildiği ve iğneden ipliğe dışa bağımlı bir hale getirilmiş ülke haline geldik. Bunun sonucu olarak da Türkiye’de milyonlarca insan en temek gıda maddelerine bile erişemez durumda. Bize çocukluk yıllarımızda öğretilen tarımda kendi kendine yeten tüm dünyadaki birkaç ülkeden bir tanesiyiz diye öğrendik ama bu politikalar özellikle tarımsal üretimin çökertildiği ve üretimin giderek daha fazla zorlaştırıldığı süreçte artık Türkiye artık temel gıda maddelerinde, temel tarımsal ürünlerde bile dışa bağımlı hale geldi ve bunları ithal etmek zorunda kaldı.
“ÇAYKUR İŞÇİSİ ARKADAŞLARIMIZIN KADROLU ÇALIŞMA TALEBİ ANALARININ AK SÜTÜ GİBİ HAKLARI OLAN BİR TALEPTİR”
Tarımsal üretimde ve gıdada kendi kendine yetebilen bir ülke olmamıza rağmen bugün gıda enflasyonu yüzde 100’ü aşan bir ülke haline geldik. En son enflasyon rakamları açıklandığında resmi rakamlarla bile gıda enflasyonu yüzde 100’e dayandı ama dar gelirlinin, emeklinin, asgari ücretlinin gıda enflasyonu yüzde 120 ile yüzde 140 bandına ulaştı. Bir taraftan tarımsal üretimin çökertilmesi, 85 milyon insan açısından en temel gıda maddelerine bile ulaşımı olanaksız hale getirirken bu alanda çalışan işçi arkadaşlarımızı da güvencesiz çalıştırmanın kıskacına sokmuş oldu. ÇAYKUR işçisi arkadaşlarımızın kadrolu çalışma talebi analarının ak sütü gibi hakları olan bir taleptir. Amasız fakatsız bütün ÇAYKUR işçilerine kadro verilmelidir, güvenceli çalışma hakkı tanınmalıdır. Güvenceli ve insanca yaşanacak bir ücretle çalışmak herkesin en temel hakkıdır bu ülkede.”
